Pazartesi, Kasım 05, 2007

insan gecenin 4buçuğunda çok ciddi oluyor özellikle sabah verilmesi gereken ve daha yapmadığın bi ödevin varsa ve hatta twin peaks(ikiz tepeler)adlı david lynch yapımı muhteşem diziyi izlemekten kendini alamayınca daha ciddi oluor.evet yapamıyorum yapamadığım çok şey var ben ki tuvalete girdimmi 1saat 2saat takılan insanım kitabımı okurum,uyuya kalırım bunun gibi şeyler severim yani ama yapamıyorum mesela sigarayı bırakıcam alkolü bırakıcam temiz bi sayfa açıcam diorum yapamıorum.bugün atilla ilhan şiir yarışmasını kazanan arkadaşın bi şiirini gördüm.beğenmedim mesela ama bişey yapamıorum hayır ii bi şair deilim sadece para için yolladım şiirleri ama beni layık bulmadılar.gücenmiorum insan bu saatte bazı şeyleri görmezden gelio.yorgun hissediyorum.ateş benimle yürür.insan bu saatlerde heyecanlı oluyor.bişeyler olmasını beklemek kadar ızdırap veren bişey yok.insanın inkar edesi geliyor.zayıf.galiba balıkların güçsüz hafızaları olduğunu söylemek yanlış.onlar eminim bizden daha çok şey biliyor.insan zihninin en hafif olduğu zaman dilimi içerisindeyim.afrikaya yerleşmek istiyor insan böle zamanlarda.toprağı hissetmek dokunmak.gökyüzü yoksunuyuz.hepimiz muzdaribiz bundan.balıkları düşünmek kolay.mutlu olduklarını biliyorum.avlandıklarında,pişirilip yendiklerinde bile mutlular.saat 5e çeyrek var.bir çok ünlü yazar ve şairin eşcinsel olduğu aklıma geliyor.başka birini izlerken/gözlemlerken/seyrederken kendi yalnızlığında boğulmak.nüfus 51.201 ama aslında herkes gitti veya hiç tanıyamadın.o 1 sin.tedirgin oluyor insan bazen.sosyoloji okumanın dezevantajlarından biri,fazla gözlem yapmaya başlıosun.aslında yalan hep böyle olduğumu fark ettim.insanlara bakarken buluyorum kendimi.korkuyorum.içime kapanıyorum.ama gerekli olduğuna da inanıyorum.yoksa insanlara hep mutlu biri gibi nasıl gözükebilirsin.yalan söylemeyi seviyorum.insanların sana inanması ama aslında ortada öyle bir gerçek olmaması beni mutlu ediyor.gerçeğin ne olduğunu bende bilmiyorum.bazen çok üzülüyorum.bazen ağlıyorum çok.ama en fazla afrikaya ağlamışımdır.belki onunda yalnızlığı benimkine benziyordur.içinden çıkamadığın bir karanlık.en çok afrikaya ağlıyorum gerçekten.bazen uyuyamıyorum.konuşmayı seviyorum.buda bi nevi monolog.insan kendiyle çok konuşmamalı bence.ürperiyorsun öyle bulduğunda kendini.beni en çok insan elleri mutsuz ediyor.kişiliğin ve kimliğin birbirinden farklı şeyler olduğunu biliyorum ama eller ikisinide yansıtır gibime geliyor.bir insanın elllerinden onu tanıdığını sanmak kadar korkutucu bişey yok.çok insan tanıyorum.her gün sokakta yürüyen yüzlerine bakmaktan korktuğum genellikle.hepsini tanıdığımı zannediyorum.bazen uykudaymış gibi.ben bu saatlerde yalnız oluorum galiba.belki de sebebi bu.aslında hiç kimse bu saatlerde yalnız olmamalı içerde uyuyan biri olmalı.uyandırmamak için ses çıkarmadığın.bi ödevi yapmaktan üşendiğim için böyle davranıyorum bence.ırk ve ayrımcılık üstüne.bembeyaz bir odada galiba insan yazı yazabilir.bembeyaz bir oda hakkında yazı yazabilir.çok mutlu olur.zaman beni üzüyor hep.kaybolmak ilginçtir.süregelen izdüşümün dışavurumu.eve dönememek.en acısı bu olmalı.eve dönemiyorsan kaybolmuşsundur.ben öle düşünüyorum.nerde kaybolduğun çok önemli değil.herhangi bir şehirde/ülkede/kıtada kaybolabilirsin.ama irlanda olmasını tercih ederim.yada afrika.huzur,uzaklık.biliyorum kimse sahra çölüne yerleşmeyi,aç susuz günlerce dolaşmayı seçmez.bunlar fazlaca paul auster okumanın etkileri.ama ellerime bakıp kendimi tanıyamıyorum.cevap veriyorum.fransız kadınlarını seviyorum.isimleri yüzünden olabilir.isimler
.bir kadınla tanışıp ismini bilmek istemiyorum.herhangi bi isim söleyebilir.gerçek olmasını istemiyorum.sahte olanı seviyorum.gerçeklik hep dengeyi bozar.galiba sivil bir simetride yaşlanmak istiyorumdur.tam bir uyumsuzluk içinde.galiba hiç bi zaman şişman bi adam olmıcam.dişlerimin dökülmesinden korkuyorum.parmakların uyuşmasından korkarım.kolay yolu seçiyor.ağaçlar hakkında bi oyun düşünüyorum.tüm yapraklar düşene kadar bir ağacı sallarsın ama dediğim sadece sonbaharda olur biliyorum.güçsüzdürler ozaman.üşüyorum..çok sert yorumlar duyucam.şimdi oturup hiç bişey olmamış gibi twin peaks seyredicem.ama her satırda biraz daha eksildim.garip hiç yorgun değilim artık.güneşi özlemiyorum yanlış anlamayın.gece güzeldir.örtbas eder.bugün fazlasıyla gülmeyi düşünüyorum.ben uykusuz olduğumda insanlar komik geliyor.belki kimseyi beğenmiorum.herkesin bi yanlışı var.olmasa yalnız olmazdık bu kadar.birbirini çeken sözcükler kullanmayı seviyorum yanlıştır yalnızlık gibi.hoşuma gidiyor.uyumayı seven insanım biliosunuz ama onu zayıflık olarak görüorum artık uykuya ihtiyacımız olmasa.canım sıkılıyor.uykulu güneş.acı veren sevgi.siyah aydınlık.şifa veren ölüm.sevinçli keder.gölgesiz varoluş.silüetsiz hayaletler.sahipsiz yalnızlık.inançsız tanrı.parlak sıradanlık.şekspir hep yaşasın...

3 yorum:

Adsız dedi ki...

safak oncesi travma...
gelsen artik buralara
...

su perisi dedi ki...

çok şanslısın. hissettiklerimi anlatabilicek kadar akıllı olmayı istedim yada yaşadıklarımı kavrayamayacak kadar aptal ama arada sıkışmıştım işte ozaman kitapları buldum çok iyi geldiler. sandım ki beni iyi ettiler sadece beni mekanımdan etmişler sonrada geri bıraktılar işte kitaplarıda sevmedim sonra ama okudum okumayı seviyodum çünkü.bu yazıyı okurkende satır satır atladığımı farkettim sonunun nerde bittiğini anlayamamak için.yazının bitmesini istemedim neyse yazıyı okurken hissettiklerim için teşekkür etmek istedim ama uzattım işte peki niye silmiyorum yada niye hala uzatıyorum bilmiyorum işte ben de böle bi insanım garip.(ve kızgın)

su perisi dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.