Pazartesi, Ocak 10, 2011

balkon demirlerine bağlanan çam ağaçlarım

hepimiz en sonunda babalarımıza dönüşücez


radiohead beni her defasında alıkoyuyorsun.

Cuma, Ocak 07, 2011

ceket

şehre
ölü balığın canlısından daha değerli olduğu
şehre
köpeklerin istenmedikleri kaldırımlara
ki binlerce yıldır yerkürenin üstünde yatan insanoğlu şimdi kaldırımda yattığı zaman evsiz diye adlandırılıyor. topraktan kopmanın sonu ' evsizlik '


çay molası

hızla çoğalır gecenin içinde gümüşten oklarıyla transparan bekçiler
sislerin içinde panflütleriyle üfledikleri kır lirikleri
atarabaları yürüyor ayışığında ıslanarak
köyün dışında bırakılmış bacalardan bir antik ıslık
goblinler sivri dişler sonsuz meşaleler
yürüyor atarabaları
ıssızlığın ortasına
mezarlıkları , çürümüş ağaçları geride bırakarak
emekliyor güneşin ilk savaşçıları sanki varmak istemezlermiş gibi

suyun üstünde ayak izleri
kılıçların mutedil gürültüsü
sessizliğe yeni bir oktav ekliyor
cansız bedenin toprağa değişi

Perşembe, Ocak 06, 2011

ilk

şimdi tüm mekanizmaları kapatılacak
tiridine kravat bandığım demokrasinin
bir daha giymemek üz-re çıkartıyorum
annemin iliklediği bu ceketi ve
çöp kutularına sokakların sivil farkındalığını izleme görevi veriyorum
bozuk süt kusucaklar sokağa adımını attığı an gökyüzüne bakmayı unutanlara
ölü kediler firlatıcaklar patronundan korkanlara
sabaha kadar çalışıp finaline yetişmek için hızla evden çıkan üniversitelinin suratına şarap şişesi firlatıcaklar
yerküreyi iliklerine kadar titret

yaşasın basit olan
yaşasın yaşamın bir sahil kasabasında vuku bulan sadeliği
yaşasın paslanmış parmaklarım beyaz derimin zayıflığı
yoksulluğun taşıdığı umut
bıyıklara yüklenen her türlü ideolojiden itinayla sıyrılan yan odadaki yorgun adam
yaşasın 22 yıl yaz tatili




sikişme sirki

hazır değiliz
iki ucundan tutmaya bu uçurumun
biri çamur
diğeri için zaman aldı yüzündeki yaraları kapatmak

herkes karşısındaki yüzünden yalnızdır
kumsala isimlerimizi yaz yaşlı bir meşe ağacıyla
eninde sonunda
ikimizinki gibi kendilerine ait şarkıları olan bir nesil tarafindan unutulucaz

her şey iki sebepten buradadır
karşısındakiyle imtihan eder kendini

nakres

içim dışıma çıktı
sevimsiz kelimeler bunlar
günler kuyruklu yıldızlara dönüşecek
odalar atlıkarıncalara
veba ;
gri sokaklarda cirit atan kuyruksuz fareler
kalın parmaklarıyla dolma saran ucube kıyafetler
hepimiz ayni şeyi istiyoruz aslında
bir gecede değişmek
bir gecede tüm hastalıklarımızı iyileştirmek
zenci bir şaman tarafından döllenmek istiyoruz
zihnimizin bütün yırtık haritalarını imbat ateşinde yakalım
çünkü bu yeni ve yozlaşmış rüzgarlar
bizi ele verebilir